Türkiye ve Rusya’nın gölgesinde Fransa ve Almanya’nın ev sahipliğinde Balkan Zirvesi yapıldı. Berlin’de gerçekleşen zirveye Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Djukanovic’de katıldı.

Berlin Süreci olarak adlandırılan görüşmelerin yeni toplantısının ardından Türkiye ve Rusya’nın bölgedeki konumu ve bölge ülkeleri ile AB ülkelerinin bu ilişkilere olan tavırlarının nasıl gelişeceği ise merak konusu.

Avrupa Birliği’nin lider iki ülkesi Fransa ve Almanya Balkan ülkeleri ile Berlin’deki zirvede buluştu. Sırbistan ve Kosova arasındaki anlaşmazlıklar, Balkan ülkelerinin AB üyelik süreci ve Türkiye ile Rusya’nın bölgedeki nüfuzu görüşülen konular arasındaydı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz yıl, “Türkiye ya da Rusya’ya yönelen Balkan ülkeleri istemiyoruz” ifadelerine yer vermişti. Zirveden önce konuşan Fransız Cumhurbaşkanı, “Almanya ile Fransa arasındaki tarihi barış örneğini uygulamak istiyoruz. Balkanlar için bu oldukça önemli.” dedi. Zirveye Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Sırbistan ile AB üyeleri Hırvatistan ve Slovenya liderleri katıldı.

Sırbistan-Kosova arasında anlaşmazlıkların giderilmesi

Almanya ve Fransa aylardır askıdaki Sırbistan-Kosova müzakerelerini yeniden canlandırmayı hedefliyor. Merkel bölgede istikrarı korumak amacıyla Sırbistan ile Kosova arasında diyaloğun yeniden sağlanmasını hedefliyor.

Sırbistan’ın Kosova’nın Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol’e üyeliğini engellemesinin ardından Kosova Sırp ürünlerine yüzde 100 oranında özel gümrük vergisi uygulamıştı. Duruma tepki gösteren Sırbistan müzakerelerden çekilme kararı almıştı. Sırbistan söz konusu vergilerin kaldırılmasını müzakerelere yeniden başlamak için şart koşuyor.

Kosova ve Sırbistan Avrupa Birliği’ne dahil olmak isteyen iki ülke. Bu sürecin başlayabilmesi için her iki tarafın da aralarındaki sorunları ciddi ölçüde çözmesi gerekiyor. Tarafların önündeki en temel sorunlardan biri sınır ve bölge ihtilafları.

Kosova 2008 yılında Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etti. Sırbistan Kosova’yı tanımıyor ve bölgeyi hala kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor.

Bölgede hangi ülke nüfuzunu artırabilecek?

Balkan ülkeleri için AB sürecinin uzaması liderlerin farklı alternatiflere yönelmesine yol açıyor. Bu alternatifler arasında Türkiye ve Rusya da var. Ankara, Balkan ülkelerine yönelik aktif bir dış politika izleyerek siyasi, stratejik ve jeopolitik çıkarlarını gözetiyor. Türkiye bu politikaları halklar arasındaki akrabalık bağlarına dayandırıyor. Batı Balkanlar’da son yıllarda bir çok Türk kültür merkezi, okul ve üniversite açıldı. Türk televizyonları da bölgede giderek daha fazla ilgi görmeye başladı.

Siyasi, stratejik ve jeopolitik çıkarlarını gözeten diğer bir güç olan Rusya da Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını ilan eden bu ülkeler üzerindeki nüfuzunu kaybetmeme arayışında. Bu noktada Moskova Balkan ülkelerinin NATO üyeliklerini engellemeye çalışıyor. Ayrıca Rusya’nın bir çok ülkede milliyetçi ve aşırı sağcı akımları desteklediği iddia ediliyor. Bu durumun Avrupa Birliği’nin istikrarını tehlikeye sokma ihtimali bulunuyor.

85 sivil toplum örgütü AB’ye mektup gönderdi

Öte yandan 85 sivil toplum örgütü Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk’a mektup göndererek Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’un AB’ye üyelik sürecinin ertelenmemesini talep etti.

Brexit dahil bir çok sorunla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği Balkan ülkelerine genişlemeyi hedefliyor ancak bunun nasıl yapılacağı henüz bilinmiyor.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bu yıl Sırbistan’a ziyaret gerçekleştirecek. Geçtiğimiz Aralık ayında yapılması beklenen ziyaret Sarı Yelekliler’in protestolarından dolayı ertelenmişti.

Toplantıların bir sonraki ayağının Haziran ayında Polonya’da yapılacak.

Kaynak: Euronews