İlkbahar ve yaz için turizm planları, seyahat kısıtlamalarının kaldırılması ve yüz milyonlarca Avrupalı gezginin iki yıllık bir aradan sonra uluslararası seyahat planlaması nedeniyle umut verici olmaya devam ediyor. Ancak, Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle, aynı potansiyel gezginler şimdi kendi planlarını yeniden gözden geçiriyor.
Ukrayna’daki savaş, turizmin kalbi olan Avrupa’da savaş demektir. Bu nedenle, Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa turizm pazarı üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmanın yanı sıra turizm ve seyahat sektörünü önemli ölçüde etkileyecek zorlukları tanımlamak gerekliliği bir gerçektir.
Avrupa hala pandemiye çözüm arıyor. Cevap muhtemelen kazanılmış bağışıklığın, yıllık ölümlere ve hastalıklara karşı tolerans olacaktır. Ancak izolasyon, maskeler ve mesafe yoktur. Yukarıda bahsettiklerim nedeniyle, turizm endüstrisi hala savunmasızdır. Ancak 2022 küresel turizm pazarının istikrar yılı olmalıdır. Kovida-19’dan insanların korkusu hala var ve turizmin daha da gelişmesinin önünde bir tür engel. Ancak, araştırmaların gösterdiği gibi, Avrupa’dan son iki yılda seyahat etmemiş yaklaşık 200 milyon potansiyel turistin seyahat etme arzusu daha da baskın çıkıyor. Seyahatle ilgili kısıtlamalar, özellikle eve dönerken uygulananlar, bu insanlar üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Yani Avrupa’da covid-19 ve savaş yaşanıyor ve Avrupalılar seyahat etmek istiyor.
Dünyanın dört bir yanındaki tur operatörleri, küresel turizm trendleri üzerinde büyük etkisi olacağının farkında olarak Rusya-Ukrayna savaşını yakından takip ediyor. Uçuşlar ve otel düzenlemeleri büyük ölçüde iptal edildi, ancak şimdiden yeni güzergahlar ve planlar yapılıyor. Rusların ve Ukraynalıların önemli bir kaynak pazarı temsil ettiği destinasyonlar, turist trafiğindeki düşüşü önlemek için alternatif çözümler buluyor.
Turizm açısından, Avrupa’nın Rus enerjisine ne kadar bağımlı olduğunu bilmemiz lazım. ABD bile Rusya ve İran’dan petrol ithal ediyor. Bu nedenle bazı Avrupa ülkelerinde Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların bir kısmından muaf tutulması isteniyor. Ancak Rusya’ya yönelik daha katı bir politika sergilenmesi hakkında görüşlerde çok fazla. Bu da enerji fiyatlarının ve dolayısıyla turistik ürün ve hizmetlerin daha da artmasına neden olacak. Dolayısıyla, enflasyonist baskılar ve artan fiyatlar, turizm gelirlerinde potansiyel bir düşüş anlamına gelmektedir.
Yukarıda anlattıklarımın tümü, özellikle savaş devam ederse veya daha da kötüsü genişlerse, küresel turizmi daha da yavaşlatabilir. Ukrayna krizinin “yerel” olarak sınırlı mı kalacağı yoksa tırmanarak NATO ve Avrupa ve dünyadaki diğer birçok ülkeyi mi kapsayacağı hala bilinmiyor. Ne olursa olsun, Avrupa turizm pazarında ve özellikle coğrafi olarak Ukrayna’ya daha yakın olan Doğu Avrupa ülkelerinde uzun süreli bir toparlanma olacaktır.
Karadağlı turist için bu durum aynı zamanda bir meydan okumadır. Geçen sezon Rusya’dan gelen önemli misafir eksikliğini kısmen telafi eden Ukraynalı turistler bu yaz seyahat etmeyecekler. Bu nedenle, Karadağ’daki turizm işletmecileri için, yaz sezonuna yaklaşırken iki önemli pazar olan Rusya ve Ukrayna, turist potansiyeli olarak değerlendirilmeyecek. Bölgesel turizm, turist özünün korunması için hala önemli bir kaynak olmaya devam etmektedir, ancak daha fazla gelişme, bir alternatif bulma arayışı, Yeni bir plan yapmayı gerektirmektedir. Yani alternatif, Avrupa’dadır. Avrupa’da, bu yıl yaz tatili için pandemiden çıkmış ve tatile aç insanların olduğu öngörülüyor. Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) tarafından yapılan araştırma, Avrupalıların birkaç ay içinde kovit kısıtlaması olmadan seyahat edebilmeyi umduğunu gösteriyor. Kıtalararası seyahat için henüz tam olarak hazır olmadıklarından, ağırlıklı olarak destinasyonlarda daha uzun süreli kalışlarla Avrupa içi seyahatler planlanıyor. Ocak ayında Avrupa içinde seyahat rezervasyonları Ocak 2021’e göre %280 arttı. Ancak Paskalya tatilinden bu yana seyahat etmeyi planlayan toplam turist sayısının sadece %17’si ulaşım ve konaklama için ödeme yaptı. Bu da istisnai bir turizm potansiyelini temsil eden kararsız turist sayısının çok yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Bu da turizm yatırımcısı ve işletmecilerinin odaklanması gereken pazardır.
Ancak durumun saatten saate değiştiğini göz ardı etmemeliyiz, ancak olumlu turizm ve diğer eğilimler için umut olmaya devam ediyor.
