Karadağ'da Gezilecek Yerler: En Popüler Rotalar - Karadağ Hayat -Karadağ Hayat –

SON DAKİKA

Karadağlı Nüfusu 800 Bine Yaklaştı

GÜNDEM, HABERLER, KARADAĞ HAKKINDA

Sezonda Pazar Günleri Dükkanlar Açık Olabilir

EKONOMİ, GÖZDEN KAÇIRMA, HABERLER

Karadağ’da Gezilecek Yerler: En Popüler Rotalar

Bu haber 11 Eylül 2021 - 13:18 'de eklendi ve 314 views kez görüntülendi.

Türkiye’nin en çok okunan dergilerinden Alem, bu hafta Karadağ için bir makale yayınladı. Serda Büyükkoyuncu’nun makalesini sizlerle paylaşıyoruz.

Karadağ’da görülmesi gereken mekan önerileri ve en popüler rotalar; Doğasıyla ve deniziyle Balkanlar’ın son dönemlerde cazip merkezlerinden biri olan Karadağ’ı yakından tanımaya ne dersiniz? Karadağ’ı keşfe çıkıyoruz.

Karadağ Gezilecek Yerler

Karadağ, Balkanlar’ın en güzel ülkelerinden biri. Bir başka ülkede birkaç günde sadece bir şehri gezemezken, Karadağ’da ülkenin tamamını gezmek mümkün. Son yıllarda gazeteler, dergiler, anketler hep ‘Karadağ’ diyor. Turizmi en hızlı büyüyen üç ülke arasında. Adriyatik sahillerindeki en ekonomik tatil fırsatını sunan Karadağ seyahati için vize gerekmiyor. Bu arada önemli bir hatırlatma yapayım. Karadağ yakında Avrupa Birliği’ne girecek ve ülkeye girmek için Schengen vizesi gerekecek. Bir an önce gidip görmek lazım o yüzden.

Karadağ Tarihi ve Yaşam

Karadağ, Eskişehir büyüklüğündeki yüzölçümüyle Avrupa’nın en yeni ülkelerinden. Yugoslavya parçalandıktan sonra bağımsızlığını ilan etti, turizm gelirlerinin yardımıyla hızla gelişti. Sahildeki tarihi dokusu, doğası korunmuş kentleri kadar, bakir dağları, ormanları da cazibe merkezi. Budva, Kotor-Perast-Dobrata’dan oluşan Kotor Körfezi, Herceg Novi, Bar, Podgorica, Tivat ve Lovcen. İşte size bütün Karadağ’ın turistik merkezleri. Bu merkezlerin kalbi ise kesinlikle Kotor Körfezi. Adriyatik kıyıları sadece 293 kilometre uzunluğa sahip, bu denize kıyısı olan diğer ülkeler gibi Karadağ da insanları büyülemeye devam ediyor. Ayrıca son yıllarda cruise’ların da yeni favori durağı olmuş Kotor.

Karadağ Ziyaretinde Gezilecek En popüler Yerler

Kotor ile birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Durmitor Ulusal Parkı ise adrenalin meraklısı misafirlere sürprizler sunuyor. İsteyene kayak, isteyene rafting imkanı bulunuyor. Durmitor Ulusal Parkı’nda en büyüğü Kara Göl (Crno Jezero) olmak üzere 18 göl var ve manzaralar cennetten fırlamış gibi. Derinliği üç kilometreye kadar ulaşan Tara Kanyonu ise çok çarpıcı. Karadağ’da sahil şeridinin arkasında dağlar yükseliyor ve Bobotov Kuk, 2533 metrelik zirvesiyle ülkenin en yüksek noktası. Karadağ’da yaygın olarak Sırpça konuşuluyor. Para birimi Euro ama fiyatlar diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha insaflı.

Bazı yerleri Avrupa dokusunda olsa da Karadağ bir lüks merkezi değil. Aksine sıcak, samimi ve Türkiye’nin 1970’li yıllarını andırıyor. Yeni yeni turizme kendini açan taze, çiçeği burnunda, bozulmamış, pırıl pırıl, insancıl, misafirperver bir ülke Karadağ. Tivat’taki Porto Montenegro ülkenin en lüks yeri denebilir ki, orada da az sayıda şık restoran ve uluslararası marka var sadece. Avrupa’nın diğer şehirleri gibi galeri, müze, gece hayatı, etkinlik falan çok yok, aksine yavaş yaşayan bir ülke. Huzur arıyorsanız tam yerindesiniz demektir.

Sahildeki Bar, ülkenin ana limanı. Kentin tarihi bölümü (Stari Bar) çok güzel. Eski Bar binlerce yıllık ve içinde bakımsız durumda çok sayıda tarihi eser var. Ulcinj ise 30 bin nüfuslu bir yerleşim ve plajlarıyla meşhur. Küçük Plaj (Mala Plaza) tarihi şehrin altında yer alıyor. 12 kilometrelik Büyük Plaj (Velika Plaza) ise doğuya Arnavutluk sınırına doğru devam ediyor. Geçmişte Kuzey Afrikalı korsanların üssü olan Ulcinj’de Osmanlılar yaklaşık olarak 300 yıl hüküm sürmüş.

Budva, Karadağ’ın en gözde sayfiye yeri. Dağlar arka planında güzel bir manzara oluşturuyor. Surlarla çevrili tarihi şehir turistlerin çok ilgisini çekiyor. Şehir hazirandan eylüle yaz festivallerine ev sahipliği yapıyor.

Ülkenin başkenti Podgorica ilginç olmadığı için turist rotalarında pek yer almıyor. Ülkenin ortasında bulunan ve Karadağ Prensliği’nin eski başkenti olan Cetinje ise dağlarla çevrili bir yer. Şehirde aristokratik yapılar da var, sıradan evler de. Cetinje’deki Eski Parlamento binası şu an Karadağ Ulusal Müzesi olarak kullanılıyor. Eskiden prenslerin yönettiği şehirdeki Cetinje Manastırı en önemli dini müessese. Manastırın içinde Vaftizci Yahya’nın sağ kolu mumyalanmış bir şekilde duruyor. İşin ilginç yanı Topkapı Sarayı’ndaki Kutsal Emanetler’de ve 17 ayrı kilisede de Vaftizci Yahya’nın eli var. Hangisi gerçekten ona ait acaba?

Balkanlar’ın batısında 20. yüzyılda, üç defa farklı yapı ve idari şekille kurulmuş bir devletmiş Yugoslavya. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, 1918’de kurulduğunda, içinde 26 çeşit etnik grup varmış ülkede. Resmi dilleri Sırp-Hırvatça, Makedonca ve Slovence imiş. Parası dinar, başkenti Belgrad. Savaşın ardından imparatorluklar yıkılmış, Avrupalı devletler Balkan toprakları üzerinde yeni bir devletin kurulması için Versay Anlaşması’yla anlaşmışlar. İsmini de Güney Slavların Ülkesi-Yugoslavya koymuşlar. Amaç, Slavları birleştirmek. 1918 yılında Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı olarak kurulan ülke 1929’da Yugoslavya adını almış. Gelmiş İkinci Dünya Savaşı… Dönemin lideri Tito. Ülke bu kez Yugoslavya Sosyalist Federasyonu olmuş. Almanya’nın önderliğinde İtalya, Macaristan ve Bulgaristan orduları 1941 yılında Yugoslavya’yı işgal etmiş. Yugoslavya kralı, ülkeyi terk etmiş. Başı boş kalan etnik gruplar iktidar kavgasına girişmiş. Zaferi Josip Broz Tito liderliğindeki Yugoslavya Komünist Partisi güçleri, partizanlar kazanmış. Tito ve orduları Yugoslavya’yı işgal ordularından temizlemiş ve 1945 seçimleri galibiyetinden sonra Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyeti’ni kurmuş. 1963’te Yugoslavya’nın resmi adı Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti olarak değiştirilmiş. Tito, devlet yönetiminde komünist rejiminin ideolojisini kabul etmiş ama Komünist Sovyet Rusya’sından bağımsız kalmayı başarmış. Gelgelelim ki Tito 1980’de ölmüş. Gelsin ekonomik bunalım, gelsin etnik çatışmalar. Yugoslavya’nın içindeki Sırplar, Hırvatlar, Slovenler, Boşnaklar, Makedonlar özerklik istemeye başlamış. 1991’de Yugoslavya’dan ayrılan ilk Slovenya olmuş, sonra da Hırvatistan bağımsızlık kararı almış ve ülkede çatışmalar başlamış. Makedonya ve Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etmiş. Tüm bu gelişmelerin sonucunda, Yugoslavya 1992 yılından itibaren Sırbistan ve Karadağ’dan oluşan ama Sırbistan’ın denetiminde olan bir federasyon haline gelmiş. Yugoslavya’nın parçalanması sonucu yedi yeni devlet ortaya çıkmış. Bu devletler Sırbistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya ve Kosova.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.