Korona Döneminde Türkiye'ye Dönmek-1 - Karadağ Hayat -Karadağ Hayat –

SON DAKİKA

Karadağlı Nüfusu 800 Bine Yaklaştı

GÜNDEM, HABERLER, KARADAĞ HAKKINDA

Sezonda Pazar Günleri Dükkanlar Açık Olabilir

EKONOMİ, GÖZDEN KAÇIRMA, HABERLER

Korona Döneminde Türkiye’ye Dönmek-1

Bu haber 07 Nisan 2020 - 16:05 'de eklendi ve 724 views kez görüntülendi.

Bütün dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından, epidemi olarak kabul edilen Covid-19 salgını sırasında ülkemize dönen grup içindeydim. İki ya da üç yazı ile tahliye süreci ve Türkiye’deki karantina durumunu sizlere aktarmaya çalışacağım.

Öncelikle bu uçuş sürecini organize eden Türk ve Karadağlı yetkililere, uçuşu üstlenen THY ve Azmont Investment ile Karadağ’da ve uçuş sonrasında bize hizmet eden tüm çalışanlara teşekkür ederek gözlemlerimi ve yaşadığım süreci aktarmaya başlıyorum.

Koronavirüs’ün dünyada Mart ayı ile beraber hızla yayılması sonucu, neredeyse tüm ülkeler sınırlarını diğer ülkelere ve bu ülkelerin vatandaşlarına kapatıp, kendi vatandaşlarını ülkelerine toplamaya başladılar. Bazı uçuşlar tahliye uçuşu şeklinde olurken, bazıları da özel uçuş şeklinde insanların başka ülkelerden ana vatanlarına dönmesine imkan sağladı.

Ben de Mart ayının ortasına kadar normal bir hayat sürdüğüm Karadağ’da virüsün görülmesinin ardından hızla alınan tedbirler sonrası, mahsur kalmıştım. Karadağ Devleti, ülkede ilk vakaların görülmesinin ardından hızla sınırları ve havalimanlarını kullanıma kapatmıştı. Bu süreçte Türk Hava Yolları’nın da bir kaç uçuşu iptal edilmiş, bu uçuşların biletli yolcuları da ülkede kalmışlardı.

Ben Podgorica’da bir hostelde beraber kaldığım arkadaşlarımla kurallara uygun bir biçimde yaşamımı sürdürürken, şehrin ve ülkenin durumunu sokaktan gözlemlemeye devam ediyordum. Beraber kaldığım İngilizler çok hızlı bir şekilde ülkelerine alındılar. Sonrasında, Ruslar özel uçuşlarla ülkelerine döndüler. THY’da bu süreçte özellikle iptal edilen uçuşlarının yerine bir özel uçuş düzenlemiş ve bir çok Türk vatandaşını 20 Mart tarihinde ülkemize taşımıştı. Bu uçuş Karadağ’a gelirken yine aynı şekilde bir çok Karadağlı’yı da Türkiye’den Karadağ’a getirmiş ve onları ailelerine teslim etmişti.

Ancak, tüm dünyada hastalık kaynaklı krizin ve hastalığın etkilerinin büyümesi neticesinde yaşam şartlarımız herkeste olduğu gibi değişmeye başlamıştı. Özellikle, son süreçte alınan kararlar, artırılan önlemler, ürün fiyatlarının değişmesi gibi durumlar normal zamana kıyasla Karadağ’da yaşamayı zorlu bir hale gelmişti. Bunun ardından, yapılan duyurular neticesinde Türkiye Cumhuriyeti Podgorica Büyükelçiliği ve THY Podgorica Ofisi’ne bir e-posta attım. Bu e-posta ile ülkeye dönme isteğimi ve nedenlerimi sıraladım.

Büyükelçilikten tarafıma 1 gün sonra dönüş sağlandı ve benden bazı ekstra bilgiler aldılar. Pasaport numarası, TC kimlik numarası, nerede olduğum, nerede ikamet ettiğim ve nereye gideceğim soruldu. Yapılacak özel uçuşlar hakkında kısa bir bilgi aktarımında bulundular. Ertesi gün yine Büyükelçilik tarafından telefonla arandım. Bu görüşmede; Adıyaman’a uçmayı ve 14 günlük zorunlu karantina kalmayı kabul edip etmediğimi sordular.

Elçilik tarafından sorulan sorulara olumlu yanıt verdim ve 04 Nisan’daki uçuş için bana bir koltuk ayırdıklarını söylediler. Cumartesi günü sokağa çıkma yasağı olması sebebiyle bizi alıp, Podgorica Havaalanı’na götürecek bir otobüsün plaka bilgileri ve kalkıış bilgisi de benimle paylaşıldı.

O, güne kadar neredeyse her gün hava almak, yürüyüş yapmak dışarıda idim. Hatta basın mensuplarının yasaklar sonrasında sokağa çıkması için gerekli olan izin belgesine sahiptim. Fakat, güvensiz görmediğim ve zorunlu olmadığı için Podgorica’da maske kullanmamıştım. Bu süreçte yabancılara çok yaklaşmamak, market giriş çıkışlarında dezenfektan kullanmak, dışarı da insanların dokunduğu yerlere dokunmamak ve hijyen kurallarına uymak virüsten korunmak için uyguladığım yöntemlerdendi.

04 Nisan günü 13.00’te servis aracının olduğu Delta City AVM’ye arkadaşımın aracıyla seyahat ettim. Uçuş riskli olabileceği için daha önce hiç kullanmadığım halde servis aracına binmeden önce maske ve eldiven taktım. Ve operasyonun Karadağ tarafında yer alan Büyükelçiliğimiz, Türk Hava Yolları ile Azmont Investment’in sağladığı otobüslerle havalimanına seyahat ettik. Servis araçlarının şoförleri yüksek koruma sağlayan maskeler ve oldukça kaliteli tulumlarla bizleri Podgorica Havaalanı’na taşıdılar.

Aynı gün Podgorica – Adıyaman arasında 3 uçuş organize edilmişti. Uçaklardan ikincisi biz alana geçtikten bir kaç dakika sonra 14.00 gibi Türkiye istikametine doğru kalkış yaptı. Biz son uçuştaydık. Bizim uçağımızın 16.45 saatinde kalkacağı uçuş bilgilendirme sayfalarında yazılıydı. Ancak, biletleme işlemi sırasında 18.00 olarak görünüyordu. Uçak yaklaşık 18.20 gibi Karadağ’dan ayrıldı. Yani, “sona kalan dona kalır” deyiminde olduğu gibi son uçuşun hem saati değişmiş hem de 20 dakika kadar geç kalkmıştı.

Alana geldiğimizde yaklaşık 4 saatlik bir bekleme süreci geçirdik. Ancak, bu süreçte Büyükelçimiz Songül Ozan, THY Karadağ Müdürü Serhan Asay, THY ve Podgorica Havalimanı personelleri hep bizlerle beraberdiler. Kendileri neredeyse tüm bir mesaiyi bizlerin uçuşunu organize etmek için havalimanında geçirdiler.

Bu, 3 uçuştaki yaklaşık 420 kişilik bir ekip Portonovi projesinde çalışan Türk işçileriydi. Geriye kalan yaklaşık 70 kişilik kontenjansa bizim gibi Büyükelçiliğe başvuru yapmış kişilerden oluşuyordu. Bu kişilerin büyük çoğunluğu ise Karadağ’da çalışan, okuyan ya da seyahat eden kişilerdi. Fakat, uçuş günü ismi listede olmamasına rağmen birkaç kişinin kulaktan yayılan haberler neticesinde havalimanına geldiklerini öğrendik. Bu durum bazı vatandaşlarımızın ülkede kalmasına neden oldu. Hatta, bu süreçte de Büyükelçimiz Songül Ozan ismi olmayanları sıradan dışarı almaya çalışıyor ve listedeki isimlerin uçağa binebilmesi için uğraşıyordu.

Uzun süre maske takmak yüzde tahrişe neden oluyrmuş. Kesin bilgi.

Bu, kuyruk ve check-in süresinde maskesi olmayanlara maskeler dağıtıldı. Bagaj, arama ve pasaport işlemlerinin ardından havalimanının bekleme salonundaydık. Havaalanı dışında, kuyruklara girdiğimiz anlarda ve bekleme salonunda sosyal mesafeye uymak pek mümkün değildi. Sadece havalimanına girerken ve uçağa biniş sırasında sosyal mesafe kuralları görevliler tarafından uygulandı. Bu detayı bilmek isteyenler için de belirtmek istedim. Türk Hava Yolları’nın Burhaniye isimli uçağı piste indikten kısa bir süre sonra ise uçağa bindik.

Yarın yazıya uçaktaki atmosfer ve Türkiye’de karşılaştığımız durumu açıklayarak devam edeceğim.

Serinin ikinci yazısı:

avatar
Yusuf Kılıç[email protected]

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.