Zaman 1970’lerde Durmuş Gibi: Karadağ - Karadağ Hayat -Karadağ Hayat –

SON DAKİKA

Karadağlı Nüfusu 800 Bine Yaklaştı

GÜNDEM, HABERLER, KARADAĞ HAKKINDA

Sezonda Pazar Günleri Dükkanlar Açık Olabilir

EKONOMİ, GÖZDEN KAÇIRMA, HABERLER

Zaman 1970’lerde Durmuş Gibi: Karadağ

Bu haber 18 Temmuz 2021 - 15:51 'de eklendi ve 270 views kez görüntülendi.

Hürriyet‘ten Serda Koyuncu bugünkü makalesinde Karadağ’dan bahsetmiş.

Balkanlar’ın en güzel ve en yeni ülkelerinden biri olan Karadağ, tarihi dokusu ve doğası korunmuş kentleri, bakir dağları ve ormanlarıyla bir cazibe merkezi. Kruvaziyerlerin durak noktası haline gelen masalsı Kotor Körfezi, adrenalin meraklılarına kayak ve rafting yapma imkânı sunan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Durmitor Ulusal Parkı… Huzur arayanların adresi Karadağ’da gezilecek çok yer var.

Karadağ, Balkanlar’ın en güzel ülkelerinden biri. Bir başka ülkede birkaç günde sadece bir şehri gezemezken, Karadağ’da ülkenin tamamını gezmek mümkün. Son yıllarda gazeteler, dergiler hep ‘Karadağ’ diyor; turizmi en hızlı büyüyen üç ülke arasında. Adriyatik sahillerindeki en ekonomik tatil fırsatını Karadağ sunuyor. En güzeli de İstanbul-Podgorica uçuşu sadece 1 saat 20 dakika. Üstelik vize gerekmiyor. Bu arada 2025’e kadar Avrupa Birliği’ne girmesi beklenen ülkeye gitmek için bu tarihten sonra Schengen vizesi gerekeceğini de hatırlatalım. Yani, bir an önce gidip görmek lazım.

YAŞAM YAVAŞ AKIYOR

Karadağ, Eskişehir büyüklüğündeki yüzölçümüyle Avrupa’nın en yeni ülkelerinden. Yugoslavya parçalandıktan sonra bağımsızlığını ilan etti, turizm gelirlerinin yardımıyla hızla gelişti. Sahildeki tarihi dokusu, doğası korunmuş kentleri kadar, bakir dağları, ormanları da cazibe merkezi. Sadece 293 kilometre uzunluğa sahip Adriyatik kıyıları ziyaretçilerini büyülemeye yetiyor. Ülkede yaygın olarak Sırpça konuşuluyor. Para birimi Euro ama fiyatlar diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha insaflı.

Bazı yerleri Avrupa dokusunda olsa da Karadağ bir lüks merkezi değil. Aksine, sıcak, samimi ve Türkiye’nin 1970’li yıllarını andırıyor. Yeni yeni turizme kendini açan, taze, çiçeği burnunda, bozulmamış, pırıl pırıl, insancıl, misafirperver bir ülke. Tivat’taki Porto Montenegro ülkenin en lüks yeri denebilir ki, orada bile az sayıda şık restoran ve uluslararası marka var. Avrupa’nın diğer şehirleri gibi galeri, müze, gece hayatı, etkinlik çok yok, aksine yavaş yaşayan bir ülke. Huzur arıyorsanız tam yerindesiniz yani.

Budva, Kotor-Perast ve Dobrata’dan oluşan Kotor Körfezi, Herceg Novi, Bar, Podgorica, Tivat ve Lovcen Karadağ’ın turistik merkezleri. Bu merkezlerin arasında en çok öne çıkan kesinlikle Kotor Körfezi; son yıllarda kruvaziyerlerin favori durağı olmuş. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Durmitor Ulusal Parkı adrenalin meraklısı misafirlere sürprizler sunuyor; isteyen kayak, isteyen rafting yapabiliyor. Durmitor Ulusal Parkı’nda en büyüğü Kara Göl (Crno Jezero) olmak üzere 18 göl var. Burada bir de derinliği 3 kilometreye kadar ulaşan Tara Kanyonu’nu görebilirsiniz. Burası Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük kanyonu.

PRENSLERİN YÖNETTİĞİ ŞEHİR

Karadağ’da sahil şeridinin arkasında dağlar yükseliyor ve Bobotov Kuk, 2.533 metrelik zirvesiyle ülkenin en yüksek noktası. Sahildeki Bar, ülkenin ana limanı. Kentin tarihi bölümü (Stari Bar) çok güzel. Eski Bar binlerce yıllık ve içinde bakımsız durumda çok sayıda tarihi eser var. Osmanlıların 300 yıl hüküm sürdüğü Ulcinj, geçmişte Kuzey Afrikalı korsanların üssüymüş. 30 bin nüfuslu şehir bugün plajlarıyla meşhur. 12 kilometrelik Büyük Plaj (Velika Plaza), Arnavutluk sınırına kadar gidiyor.

Budva, Karadağ’ın en gözde sayfiye yeri. Dağlar arka planda güzel bir manzara oluşturuyor. Surlarla çevrili şehir turistlerin çok ilgisini çekiyor; hazirandan eylüle yaz festivallerine ev sahipliği yapıyor. Başkent Podgorica, sakin yaşantısıyla turist rotalarında pek yer almıyor. Karadağ Prensliği’nin eski başkenti olan Cetinje dağlarla çevrili bir yer. Şehrin eski parlamento binası şu an Karadağ Ulusal Müzesi olarak kullanılıyor. Mavi Saray ise artık cumhurbaşkanlarının resmi konutu.

Eskiden prenslerin yönettiği şehirdeki Cetinje Manastırı en önemli dini müessese. Manastırın içinde Vaftizci Yahya’nın sağ kolu mumyalanmış bir şekilde duruyor. İşin ilginç yanı Topkapı Sarayı’ndaki Kutsal Emanetler’de ve 17 ayrı kilisede de Vaftizci Yahya’nın eli var. Hangisi gerçekten ona ait acaba?

Bu arada Karadağ’a girebilmek için iki BioNTech aşısını yaptırmış olmanız ve aşı kartına pasaport numaranızla birlikte bu aşıları işletmeniz gerekiyor.

Kaynak: hürriyet – 18.07.2021

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.