Azerbaycan’ın Karadağ’daki diplomatik misyonu başkanı Mahir Jafarov ve Türkiye’nin Karadağ Büyükelçisi Songül Ozan, Dağlık Karabağ’daki çatışmalar hakkında CDM’e bir röportaj verdi.
CDM portalı tarafından yayınlanan röportaj, Karadağ’da Azerbaycan ve Türkiye’nin politikalarının ve amaçlarının anlaşılması adına büyük önem taşıyor.
Dün gece geç saatlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkan çatışmada ateşkesin kabul edildiğini açıklamasının ardından Erivan halkı bu karara isyan etti. Bir grup güvenlik güçleri kordonunu kırdı ve hükümet binasının girişlerini parçaladılar. İçeriye girdiler. Ermenistan ve Azerbaycan, Azerbaycan’da çoğunluk Ermeni nüfusun yaşadığı dağlık bir bölge olan Dağlık Karabağ konusunda yıllardır çatışıyor. Çatışmalar Eylül ayı sonlarında tırmanmıştı ve dün gece imzalanan bir anlaşma ile çatışmalar şimdilik durmuş durumda.
Portal tarafından temsilcilerimize yöneltilen bazı sorular şunlardı:
CDM: Dağlık Karabağ sorununun nedenleri nelerdir? Sorumlu kim?
Jafarov: Karabağ uluslarası kamuoyu tarafından da kabul edildiği üzere Azerbaycan’ın bir toprağıdır. 90’ların başında burası Ermeniler tarafından işgal edilmiştir ve biz bugün bu topraklarımızı savaşarak geri almak zorunda kaldık. Çünkü, MİNSK üçlüsü bize vaatlerini yerine getirmedi.
Ozan: Karabağ topraklarının uzun yıllardır işgal edilmesini kabul etmiyoruz. Azerbaycan’ı bu haklı davasında destekliyoruz. Türk halkı, hepsine manevi destek vererek Azerbaycanlıların yanında olmaya devam ediyor. Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde sloganı “Bir millet, iki devlet” dir.
CdM: Bu alanda kalıcı barışın tesis edilebileceğine inanıyor musunuz? Nasıl?
Jafarov: Azerbaycan’ın işgale karşı tavrı baştan beri değişmedi. Azerbaycan’ın gereksinimleri uluslararası hukuka tamamen uygundur. Çünkü, tüm dünya Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıyor ve başka hiçbir devlet “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” isimli sözde ülkeyi ise tanımıyor. Azerbaycan topraklarının Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgalinden tamamen kurtarılmasının ardından bölgede barış ve istikrarın sağlanacağı tartışılmaz bir gerçektir.
Ozan: Uluslararası hukukun ve ortak kararların gereklerini yerine getirmek, yani Azerbaycan’a sımsıkı sarılmak işgal ve saldırganlığa son vermek her devletin görevidir. Bölgede kalıcı barış ancak bu şekilde mümkündür.
CDM: Rusya’nın herhangi bir şekilde bu çatışmalara dahil olduğunu düşünüyor musunuz, yani muhalif taraflardan birinin lehine mi?
Jafarov: Rusya’nın Ermenistan’ı ikna etmesi için elinde bir çok dayanak vardır. Sadece çatışarak sahada olmasına gerek yok. Ermenistan’ın Rusya’ya yüzde yüz bağımlı ve muhtaç olduğu bilinmektedir. Ermenistan’ın geleceği açısından durumdan tek çıkış yolu Azerbaycan ile çözüm bulmaktır. Rusya, Ermenistan’ı buna ikna etmiş olabilir.
CDM: İran bu alanda barış için bir çözümü olduğunu açıkladı. Bu sorun hakkında konuştuğumuzda İran’ın rolü nedir?
Ozan: İran, Azerbaycan ve Türkiye’nin önemli bir komşusu. Bu sorunun uluslararası hukuka ve BM kararlarına uygun olarak çözülmesi öncelikle bölgedeki tüm ülkelerin menfaatinedir. Dağlık Karabağ’ın yaklaşık otuz yılı aşkın bir süredir Ermenistan tarafından işgali’nin sonlandırılmış dünya barışını, güvenliğini ve refahını etkin bir şekilde tesis etmek için ortak çabalarla ele alınmalıdır. Sadece Azerbaycan için değil bölge ülkeleri için buna ihtiyaç vardır.
Kaynak: CDM